TDK ”Dayatmak” Sözcüğünün soyut anlamda kullanımını

– Kendi istediğini yaptırmakta direnmek
– Başkasının isteğine karşı koymak
– Bir şeyi zorla kabul ettirmek, empoze etmek

Olarak tanımlıyor.

Hakikaten de hayatlarımız önemli bir bölümünü belki de tamamını bu sözcüğün parantezine alarak yaşıyoruz.

Başkalarının bize yaptıkları dayatmalarla bizim başkalarına yaptığımız dayatmalar ömürlerimiz içerisinde harman oluyor,pişmanlıklar,düş kırıklıkları,başarısızlıklar,mutsuzluklar ve daha nice olumsuzluklar o harmanın içine karışıyor.

Aslında bu konuda hiç birimiz masum değiliz.

Dolayısı ile mazlumu oynamamız pekte inandırıcı değil.

Bu Yüz Yüze Sörf Programımızda bize dayatılanları nasıl göğsümüzde yumuşatacağımızı da irdeliyor ancak esas öznemiz kendimizi yani başlığımızda parantez içerisine aldığımız (ma) yı konuşuyoruz.

Dileyen öz eleştiri dileyen itiraf diyebilir.

Mesele çuvaldızın kime batırılacağı…

Abartma denilince akla ilk gelen kişilerin kendilerini abartmaları olsa da bizim konunun bu kısmı ile hiç alakamız yok.

İnsanın bedensel ve psikolojik olarak, kendini alışılmadık şekilde gösteriş, heyecan veya irritabilite (uyarılar aşırı tepki) olarak ifade edebilen, nedensiz, orantısız, doğal olmayan mutluluk, dışa dönüklük ve hareketlilikle karakterize olan sağlıksız bir zihin, ruh hali ve davranış biçimi olarak tanımlanan Hipomani de bizi hiç ilgilendirmiyor.

Hele Abartının edebiyatta sanat sayılması hiç ilgilendirmiyor.

Bizim derdimiz yaşadıklarımızı ve iletişimde bulunduğumuz kişilere olduklarından farklı muamele yapmamız.

‘‘Ben hiç yapmadım; asla da yapmam’’ diyen abartır.

İstisnasız hepimiz çeşitli gerekçelerin ardına sığınarak olayları ve insanları olduklarından farklı,çoğunlukla da hiç hak etmedikleri halde alır bir başka boyuta taşırız,gün gelip takke düşüp kel göründüğünde de kendimizle kavga ederiz.

Oysa adı her kadar hafifletici sebepmiş gibi görünse de abartmakta yalan familyasının bir üyesidir.

Bu üyenin aleni yalandan öte bir de kişinin olaylar ve insanlar karşısında onların yanı sıra kendisini de kandırma özelliği vardır ki; onun maliyeti çok ağır olur.

Olayları Ve İnsanları Abartmanın Ağır Maliyetleri Eğitim/Görgül Deneyim Paylaşımımızda işte bu maliyetleri irdeliyoruz.

Ama abartmadan…

Olayları Ve İnsanları Abartmanın Ağır Maliyetleri Yüz Yüze Sörf Söyleşimizde İrdelediğimiz Konu Başlıklarımızdan Bazıları :

-Abartmak ta yalandır

-Kişi ve Olayları arbartmanın tetikçileri

-Abartma Seviyesi

-Abartma Halleri

-Abartık Familyası

*Dedikoducular / Gevezeler / Manipülatörler / Ölümüne Mağdurlar / Kronik Hezeyanlılar/ Yargıçlar(!) / Bire Binciler / Yağcılar / Kavgacılar / Bakar Körler / Kibirliler / Tırsaklar / Cingözler / Dalkavuk ruhlular / Çöp Kamyonları (Bu ölçüt Hata Dair Görgül Deneyim Paylaşımlarımız Kategorimizde bağımsız ve ayrıntılı olarak irdelenmektedir) / Vagonlar / -Duygusal Vampirler (Bu ölçüt Hata Dair Görgül Deneyim Paylaşımlarımız Kategorimizde bağımsız ve ayrıntılı olarak irdelenmektedir)

– Gulüv Ve İğrak

-Kurgu

-Menfaat

-Korku

-Aşağılık Duygusu

-Abartmak Gerçekten Dürüst İnsanın Yalanı mıdır?

-Olayları Abartmanın maliyeti

-Kişileri Abartmanın maliyeti

-Arbartmanın abartılana maliyeti

-Önemsenme Çabası

-Bellek Oyunları

-Kendini İnandırmak