Ana Sayfa Misafir Sörfçü 14 Nisan 2025 333 Görüntüleme

SON SERGİ

Kendini Bursa’lı olarak kabul etmiş veya Bursa’da ikamet edenlerimizin önünden binlerce kez geçtiğimiz ama nedense önemini kavrayamadığımız özel ve tarihi yerler vardır.

Maalesef bu özel değerler birbiri ardına yok olmakta olsa da bizleri geçmişe götürmektedir.

1979 yılında Ankara’dan Bursa’ya, Yeşil semtine göç ettiğimizde, bizlere hoş gelen tarihi mekanlar vardı.

Aklıma ilk gelen tarihi yer ‘Yeşil Çay Bahçesi’ olup, dostlarla orada buluşup çay içmek ayrı bir mutluluk ve huzur ortamı yaratırdı bizler için.

Tarihi geçmişi ile yan taraftaki ‘Yeşil Türbe’ ve ‘Yeşil Cami’, bizlere ayrı bir huzur verirdi. Yeşil Türbe deyince hep aklıma, ‘Turkuaz Çiniler’ gelmekte nedense. Her gün önünden geçmekten dolayı başka bir duygu yoğunluğu olsa gerek.

Aklıma daha başka, ‘Mahfel’ ve ‘Romans Çay Bahçesi’ gelmekte.

Şimdilerde maalesef Mahfel’imizin adı var ama o eski nostalji ve canlılığı yok, Romans Çay Bahçesi de tarihi kimliğini ne yazık ki ebediyen sonsuza dek yok etmiş vaziyette.

Halbuki, tüm Bursa’lıların bu ortak mekanları yaşayabilseydi, bizler için de geçmişimizi hatırlamamız da öncelik ederdi diye düşünüyorum.

Mahfeli’miz var ama bizler için soluk ve ruhsuz, Romans Çay Bahçemiz de yok ama halen tatlı anılarla zihinlerimizde.

***

Bursa tarihini bizlere sunan ve o yılları bizlere hatırlatan çok değerli ve sevgili Abim, Ekrem H. Peker’in Bursa ve güzel Ülkem için çok değerli yazı ve paylaşımlarını zevkle ve gururla okumaktayım.

Bursa tarihini kuşaklara aktarma konusunda emekleri için Ekrem H. Peker Abime çok teşekkürler.

Onun izniyle o tarihi günler için  ”Bursa’nın Yakın Dönem Kahvehaneleri” için yazdıkları;

”Ekim 1922 ‘de Gazi Mustafa Kemal’in burada maiyetiyle kahve içtiği anlatılır. Sadece o mu? Daha nice ünlüler Yeşil’e gelip, yemyeşil ovaya bakarak çaylarını keyifle yudumladılar. 1955 yılında Bursa’ya gelen İsmet İnönü, Mahfel’de oturup çay içtikten sonra, partililerle beraber Yeşil’e, İsmail’in kahvehanesine gidip, yemyeşil ovaya bakarak çayını yudumlamış.”

Bu tarihi bilgiye yorum yapmaya ne diyebiliriz ki ?

Ya Mahfel…

Yine sevgili Abim Ekrem H. Peker’in kaleminden,

”Yolumuzun üzerinde ise ünlü Mahfel kıraathanesi bizi karşılar. Kıraathane deyimine denk düşen, Bursalı aydınların toplandığı bir yerdi Mahfel, Demir ayaklı, yuvarlak mermer masaları, demir sandalyeleriyle çay bahçesi gözde bir yerdi.. Mahfel’e girenlerin koltuğunun altında veya elinde bir-iki gazete görürdünüz. Okunan gazeteler, yandaki masadakilerle değiştirilirdi.”

Ya şimdi, ne gazete okuyan insanlar ne de eski coşkun günler…

Çay bahçeleri demişken ismini anmaktan geçemeyeceğim başka bir tarihi mekan ise Romans Çay Bahçesi’dir.

Yine değerli Ekrem H. Peker’den,

”Romans Çay Bahçesi okumuş kesim gelirdi. Burada konser ve düğün yapılır, o zaman etrafına perde çekilirdi. Bazı meraklılar aradan bakar veya önüne dikilip müziği dinlerlerdi. Kahvehaneleri gezmeye ara verip, biraz Romans Çay Bahçesinde soluklanıp, bir çay içerken eski kahvelerin içinde neler bulunurdu, bir düşünelim.”

***

Bizler o, 1980’li yıllarda, ‘Yeşil – Ulucami Posta hane’ arasında dostlarla ‘volta atmak’ keyfini doya doya yaşamak ve bu yürüyüş esnasında da birçok dost ile selamlaşmak ve Mahfel’de çay yudumlamak ayrı bir mutluluk idi.

Benim için diğer bir mutluluk kaynağı Heykel semtinde, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’ndeki sergileri gezmek idi.

Rahmetli Babam güzel insan Veli SAYLI’nın, 1980’li yılların başında görevi sebebiyle beraber gezdiğimiz sergiler, halen aklımın bir köşesinde desem…

Devlet Güzel Sanatlar Galeri’si Müdürü, Emin İlter zamanında açılan sergiler, başka bir güzellikte olup sanatsal değerler taşımaktaydı.

O, güzel yıllar hiç aklımdan çıkmamakta.

***

Ya 1980’li yıllardan günümüze gelirsek…

14 yıldır, dağlarda gezip, o coğrafyayı izlemek ve görmek ayrıca da gözüme ulaşan ağaç hayvan figürlerini toplamaktan dolayı çok mu çok mutluyum.

Bulduğum bu özel ve nadir hayvan figürlerini orijinal değerlerini bozmadan sadece üzerindeki kabuk ve toprak kalıntılarını atarak toplamaktayım.

Bu süreç zarfında rahmeti Babamın isteği ile, bana bir gün ”Bu eserleri, bizim Galeride’de sergile” sözü hiç aklımdan çıkmadı.

Ve o gün, 15 Nisan 2025 günü saat 17.30’da,

”Doğa ve Eserleri III Sergi” adlı 3. ve son sergimi, ”Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi” salonunda açacak olmanın verdiği manevi güzelliğini taşımaktayım.

Amacım doğada; ”farklılık, farkındalık, sürdürülebilirlik, doğa sevgisi, bilinci ve aidiyet duygusu” vb. koruma bilincini oluşturarak, gençlerimizi doğa sporları ile buluşturmak ve ormansızlaştırılan doğaya sahip çıkmak.

***

Yeşil Çay Bahçesi, Mahfel, Romans Çay Bahçesi ve sonuçta Galeri…

Beni, 1980’li yıllara aldı götürdü…

Son sergime beklerim…

Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Hazır Site by Uzman Tescil