Ana Sayfa Misafir Sörfçü 29 Nisan 2025 102 Görüntüleme

ARTİKÜLASYON ( SESLETİM ) NASIL DÜZELİR?

Genel tanımı ile Artikülasyon yani Sesletim,alınan havanın, ses telleri ve kıvrımlarından geçirilerek artikülatör organlar olarak bilinen dudak, dişler, dil, damak, geniz boşluğu, gırtlak, yutak ve burun tarafından biçimlendirilmesi ve sonuçta ses, hece ve kelimelerden oluşan konuşma sesi öğelerine dönüştürülmesidir.

Ancak,konuyu sadece dudak olarak düşünmemek lazım.

Bütün konuşma organlarımız güçlü, esnek ve bizim kontrolümüzde olmalı.

Çene, dil, yanak gibi. İsmi de artikülasyon bozukluğu ya da boğumlanma sorunudur.

Eğer buradaki kaslarımızı aktif kullanmazsak konuşmalarımız esnasında çeşitli sorunlar yaşarız.

Harfler yeterince temiz ve anlaşılır çıkmayacağı için kelimeler ve dolayısıyla cümleler net olarak oluşmaz.

İletişim kazalarına sebep olabilir. Konuşma hiç anlaşılmayabilir.

Eskilerden beri kullanılan bir söz vardır:”Git yarım ağız onu da çağır. ” Bunun ne anlama geldiğini düşünürsek, ağzımız kapalı olarak konuştuğumuzda isteksiz ya da bilgisiz olarak da görünebiliriz.

Konuşmasını beğendiğiniz insanlara bir de bu gözle bakmanızı tavsiye ederim. Konuşma organları aktiftir.

Neden oluşur sorusunun cevabı tek değil, birkaç neden olabilir. Yetiştirilme (erkek adam ağzını açmaz, kız dediğin az konuşur vb.), utanma duygusu, tecrübesizlik, dişlerdeki sorunlar ( renk, bozukluk vs. görünmesin diye) etkendir.

Bazı insanlar da bunun farkında değildir.

Uyarılıp konuşurken aynaya baktıklarında ya da video kayıtlarını izlediklerinde öğrenip şaşırırlar.

Peki artikülasyon sorunu nasıl çözülür?

Kas egzersizleri yaparak. İlk dersten hafiften başlayarak zamanla zorlaşacak şekilde çalışmalar gösteriyorum.

Ağzı, çeneyi, dili ileri ve geri yoğun hareketlerle çalıştırıyoruz. Günlük rutin halinde yapıldığında zaman içindeki değişim gözlemleniyor.

Kişinin sesi bile daha fazla çıkıyor çünkü ağız içi akustik düzen kullanılmış oluyor.

Sonrasında tekerleme çalışması öneririm.

Pek çok faydasından biri de konuşama organlarını çalıştırmaktır.

Sesli okuma çalışması yapmanın önemi ise muazzam. Diksiyonun düzelmesi, şekillenmesi ve kuralların alışkanlık haline gelmesi için her gün 15 -30 dk. arasında sesli olarak kitap okunmalıdır.

Bu okumaları haftada bir kere kameraya kaydedip izlerseniz, gelişiminizi de gözlemlemiş olursunuz. İçimizden okumak bilgi artırır, dışımızdan okumak konuşma eylemine katkı sağlar.

Sesli kitap dinlemek ise doğru diksiyonun kulağımızda yer etmesini sağlar.

Unutmamalıdır ki, ” Dil kulakla öğrenilir.”

Okumak yerine dinleyin demiyorum, ikisinin farklı katkıları var.

Ayrıca bu çalışmalara ek olarak tiyatro oyunu izlemek de artikülasyon, telaffuz, diyafram ,beden dili gibi konularda oldukça iyi örnektir ve yol gösterici olacaktır.

 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

İlginizi çekebilir

SON SERGİ

SON SERGİ

Hazır Site by Uzman Tescil