Ana Sayfa Köşe Bucak Yazılar 17 Mart 2025 2764 Görüntüleme

MANİFESTO…

 

İlk ismi Troas.

Sonradan Hellespont oldu.

Daha da sonra Dardanellos.

Fâtih Sultan Mehmed fethettikten ve topraklarına bir kale yaptırdıktan sonra,

Osmanlı adına Kale-i Sultânî dedi.

Rivayet o ki; Kale yörenin çanak çömleğinden esinlenilip çanak şeklinde yapıldı.

Çanakkale son adı oldu.

Türk onu kanıyla yıkadı

Alnın akı oldu.

İmkansızın belinin kırıldığı yerdir Çanakkale aslında.

Binlerce Mehmetçiğin şehadetleriyle zimmete geçirilmek istenen vatanın tapusuna şerh koydukları vatan toprağıdır.

Yağlı Buğday çorbası, şekersiz üzüm hoşafı ve istihkakı beş grama indirilmiş ekmekten müteşekkil menüdür.

Sadece Yeni Zelanda ve Avustralyalı yirmi beş bin, gerisi her milletten cem’an yüz küsur bin askerin, nedenini bile bilmeden toprağına düştüğü, Türk milletin ali cenaplığına sığındığı coğrafyadır.

Diyarbakırlısı, Vanlısı, Erzurumlusu, Trabzonlusu, İstanbullusu, Bursalısı, Amasyalısı, Trakyalısı,

Makedonyalısının, bil cümle gencecik liselilerin, öğretmenlerin, Harbiyelilerin, Tıbbiyelilerin, okumuş ile okumamışın; Milletin evlatlarının şehadet şerbetini içmek için yarıştıkları yerdir.

Üç nesil üniversitelilerin, bir nesil liseli bebelerin vatana kurban edildiği manzumedir.

Asil Türk kadınının kızanı sırtında varını, yoğunu ortaya koyduğu cenk meydanıdır.

Anaların, babaların evlatlarının dönüşünden umudu kestiği, Çarşısı Aynalı türküdür.

Mermilerin havada çarpıştığı, cephanenin dualaştığı, harbin harplikten çıkıp destan olmasıdır.

Gelibolu Yarımadası bir yarısı;57. Alay derler, 628 kahramanın koyun koyuna yattığı kanlı döşektir.

Seddülbahir’in, Arıburnu’nun, Conkbayırı’nın, Anafartalar’ın, Koca Çimentepe’nin, Alçıtepe’nin namusunun emperyalizmin alnına kazınmasıdır.

Metrekareye tohum yerine altı bin merminin serpildiği, özgürlük tarlasıdır.

Nusrat Mayın Gemisi’nin denizcilik tarihine attığı çıpadır.

Emir komutanın ağabey kardeşe sabitlendiği, omuz omuza, gönül gönüle, ölüme hücum için çıkılan siperlerdir.

Bir cep saatinin ölümün önüne dikilip dünyaya gelmiş gelecek en büyük başkumandana henüz vakit gelmedi dediği mucizedir.

Büyük babamın on beşinde süngü taktığı 1903 model Türk Mavzeridir.

İngilizlerin, zehirli yıldızları Türk askerlerinin ayağına batması sonucu zehirlenerek ya da kan kaybından ölmeleri için kullandıkları tam 10 bin Türk askerinin zehirli denizyıldızlarından dolayı ya hayatlarını kaybettikleri ya da bacaklarının kesildiği kalleşliğe verilen onurlu cevabın kayıt altına alındığı savaş tutanağıdır.

Yağmurun, kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ,ayak olup yağdığı sağanaktır.

Anaların evlatlarının tetik parmaklarına yaktığı kınalardır.

Gidenin dönmediği, dönmeyi bile düşünmediği o ulvi yolculuktur.

Türk’ün bayrağı, dini ve vatanı için Azrail ile helalleşmesidir.

Şehadetin inşallahla kavrulduğu ateştir.

Sahilden açığa doğru elli metrelik kısmın kandan kıpkırmızı kesildiği nakıştır.

Ölmeyi emredebilen Mustafa Kemal’in, emri tereddütsüz yerine getiren Mehmetçiği ile kavilleştiği vuslattır.

Neferinin şehit, ordusunun gazi olduğu son rütbedir.

Bir milletin, düşmanlarına “Dur !” diyerek,

Tarihe her dilden yazdırdığı ”Çanakkale geçilmez” manifestosudur.

Türk’ün ne savaşı biter, ne zaferi.

Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere ezelden bu güne soylarının devamı bir fert olmaktan duyduğum gururla tüm şehitlerimizin ve atalarımızın önünde saygıyla, minnetle eğiliyorum.

Torunları onlardan razı; Eminim ki Cenab-ı Hak da razıdır.

                                                                                                     

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

İlginizi çekebilir

TEK ÇOCUK ÇOK ÇOCUK

TEK ÇOCUK ÇOK ÇOCUK

Hazır Site by Uzman Tescil